Ayakta Nasır

Nasır oldukça acı verici bir rahatsızlıktır; yürüme yetisini dahi etkileyebilir ve hatta engelleyebilecek kadar sıkıntı olabilir. Günlük aktivitelerinizi olumsuz biçimde etkilemektedir. Nasırlar, çoğu zaman ayak bakım eksikliğinden kaynaklı yaşanmaktadır. Bunlar vücudunuzu tehdit eden oldukça önemli sağlık sorunlarıdır, dikkate alınması gerekir. Nasırlar genellikle de ayak altında hatta en çok ayak serçe parmakta oluşur. Ayakta var olan nasırların tedavisi noktasında da bir çok söylenti ve farklı yöntem bulunmaktadır. Bende bunlardan en etkili olanlarını sizlere aktarmaya çalıştım. İyi okumalar.

Ayakta Nasır Nedir

Deri belirli bir bölgede baskıya uğradığında sertleşir. Sadece yüzeydeki derinin sertleştiği ayak altı nasırlarının aksine, ayak üstündeki nasırlarda dolu kemiğe kadar sertleşebilir, o yüzden ne zaman o bölgeye baskı olsa ayak kemiklerine yakın olan bol sinirli bölgelere aktarılır. İki tür ayak üstü nasır vardır: sert nasırlar ve yumuşak nasırlar. Farklar sizi şaşırtabilir; sert nasırlar genelde, iyi oturmayan ayakkabıların sürtündüğü küçük ayak parmaklarının üstünde çıkmaktadır. Bundan kaynaklı ele sert gelmektedir. Yumuşak nasırlardaysa ayak parmakları arasında oluşmaktadır. Yumuşak yapılıdır çünkü ter onları nemli tutmaktadır. Yumuşak nasırların mikrop kapma riski bulunur.

Ayakta Nasır Tedavisi

Nasır tedavisi, nasırın boyutu, derecesi ve başka faktörlere göre değişkenlik gösterebilir. Genellikle oldukça basittir. Kişiler evde nasır bakımı için çalışmalara başlamadan evvel ayaklarında gördükleri oluşumun nasır olduğundan emin olunmalıdır. Bazı hallerde iltihaplı farklı deri hastalıkları nasır ile karıştırılabilir ve bu noktada cildiye uzmanından görüş almak bu noktada oldukça yararlı olabilir. İltihaplı nasırlarda enfeksiyon, kanama ve akıntı ihtimali ciddi derecede yüksektir ve tedavisi mutlaka hastane ortamında yapılmalıdır. Bu nasırlarda yara bakımı, iltihabın temizlenmesi ve antibiyotik tedavisi gibi seçenekler uygulanabilir. İltihapsız normal nasır türlerinde ponza taşı yardımıyla nasır yüzeyinde bulunan ölü derinin temizlenmesi, nasır sökücü krem ve kalemler ile nasır bantlarından yararlanılarak evde tedavi gerçekleştirilebilir. Bu yöntemlerin çoğu, nasır üzerinde biriken ölü derinin zaman içerisinde yok edilerek nasırın tedavi edilmesini hedeflenmektedir. Fakat bu işlem yavaş yavaş uygulanmalı ve canlı derinin zarar görmesi engellenmelidir.

Epsom Tuzu ile Nasır Geçirme

Epsom tuzunun içerisinde magnezyum ve sülfat barındırmaktadır. Bu özel tuzun, emici özelliği bulunmaktadır. Bir leğen içerisine ayak tamamen gömülecek derecede ılık su eklenir. Bunun üzerine bir çay bardağı kadar epsom tuzu dökülebilir. Tuz güzelce suyla karıştırılmaktadır. Ayaklar 30 dakika bir zaman diliminde bu suyun içinde banyo yaptırılmaktadır. Epsom tuzunun aynı zamanda antienflematuvar özelliği bulunmaktadır. Nasır bölgesinde var olan enfeksiyonun düzelmesini sağlanır ve yarım saat sonra ayaklar banyodan çıkarılmalıdır. Ayak kurulanır ve pomza taşı yardımıyla nasırların üzerinde var olan ölü doku törpülenerek alınmaktadır. Bu işleme yaklaşık 1 ay kadar devam edilmektedir. Bu banyo işini biz radyofrekansla buharlaştırdığımız hastalarda da nüksü önlemek için önerilmektedir. Radyofrekansla nasır nidüs denilen kök kısmına kadar çıkarılmaktadır. Sonra oluşan defektin düzelmesi beklenir, bu da yaklaşık 2-3 ay sürer. Bu süreçte hasta her gün bu epsom tuzu ile hazırlanmış banyoları yapmaktadır. Nasırın tekrar oluşumunu o bölgeyi yumuşatarak önlemektedir. Aynı zamanda defekt kapandığında ponza taşı ile ölü dokular alınmaya devam edilmektedir. ​

Dondurma Tedavisi

Nasır tedavisinde çeşitli yöntemler bulunmaktadır. Günümüzde bunlar pek kullanılmamaktadır. Bunların başında kriyoterapi(dondurma) yöntemi geliyor. Sıvı azot ile nasır dondurulmaktadır. Fakat nidüs denildiğinde kök kısmı çıkmadığından tam tedavi mümkün olmamaktadır. Günümüzde asıl tedavi radyofrekans denen buharlaştırma uygulamasıdır. Bunda nasır köküyle birlikte buharlaştırılır. Virütik bir hastalık olan siğillerde de yine aynı radyofrekans yöntemi kullanılır.